|
![]() |
|
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti.Yanında çalıştığı mütahite; yapmış olduğu ahşap ev inşa işini bırakmak , eşi ve çocukları ile birlikte daha rahat,daha huzurlu bir hayatsürme isteğinden bahsetti.Müteahhit,yıllardır birlikte çalıştığı emaktar marangozunun işi bırakma isteğine oldukça üzüldü,fakat ondan,kendine bir iyilik olarak,son bir ev daha yapmasını rica etti.Marangoz,bu son olsun diye istemeye istemeye teklifi kabul etti ve işe girişti.Nevarki gönlünün yaptığı işte olmadığı her halinden belliydi.Bundan dolayı baştan sağma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı.Ömrünün verdiği mesleğine böyle bir eserle son vermek ne büyük talihsizlikti!Marangoz,ev bittiğinde müteahhide teslim etmek üzere kendisini çağırttı.İşveren,evi gözden geçirmek için geldi.Şöyle baktıktan sonra dış kapının anahtarını marangoza uzattı.'Bu ev senin.Dedi'.Yıllardır süren emeklerinin karşılığı sana benden hediye.'Marangoz şoka girdi nekadar utanmıştı!Keşke yaptığı evinkendi evi olduğunu bilseydi!O zaman böyle yaparmıydı?Unutmayın!Herkes kendi hayatının marangozudur.Herkes gün be gün kendi hayatını inşaa eder;Bir çivi çakarak,bir tahta koyarak veya duvar dikerek...Evet,bugün aldığınız kararlar,ortaya koyduğunuz davranışlar,sarf ettiğiniz sözler,yaptığınız hayırlar yarın yaşayaçağınız evin malzemeleridir.Elinizden gelenin azını değil,fazlasını yapınki o evin içinde uzun yıllar huzurla yaşayabilesiniz.
HİKAYELERİM
|
![]() |